11 Aralık 2010 Cumartesi

kavgaya ve sana dair

sınırları uçsuz bucaksız
kardeşliği sonsuz
o
uzaktaki güzel insanlar ülkesine gitmek için vurduğumda yüreğimi omzuma
daha onyedi bile değildi yaşım,
sürgüne o günden yazılmış adım...

hep,
sekiz, on adım gerindeydim senin,
izlerini takip ediyordum
ve
imkansızdı zaman denen aralığın kapanması
yinede
peşinde
o
ufacık ayak izinde...
birinde istasyonun duvarına yazı yazarken gece
bir yandan devriyeleri gözetlerken,
bir yandan pusu
bir yandan
ölüm korkusu
ve
gençlik heyecanı işte
senin adını yazmıştım kan kırmızı
ve
kocaman harflerle,
umudumdun...
yine birinde
ankarada
zafer çarşısında
korsan birer bilidiriydi sana yazdığım mektuplar ve şiirler,
görmeliydin yakalandığımda bendeki o gururu
ağzı dolu küfrettiğimde zalime
sen
ne bileyim
belkide bir dağında tuncelinin
erzincanda belkide
izmir yada
yada bursa...
bir yerlerde işte
habersiz benden
sevdamdın...
vurulduğumda;
delindiğinde sol sırtım
yürek yürek oyulup,
ciğer ciğer dağıldığımda,
ak karlar üzerinde
al gelincikler açtırdığında kanım
soluğum hızlanıp
gözlerim kapanırken
ellerin olsun istedim
gözlerimin üstünde
sen
dedim ya
bilmem hangi coğrafyada...
...
senin
hiç
haberin
olmadı...
...
dem
intihar demiydi
acıya çalıyordu yalnızlık
ve
buruktu herşeyin tadı...
bit pazarında
kendine ip ararken boynum
pazarlığa tutuşmuşken ikinci el tezgahlarda
üç aşağı
beş yukarı,
nasılda sevinmişti ömrüm
nasılda sevmişti
bu köhne hayatın terkini
bayramlık elbise alan çocuk gibiydi...
...
sonra sen
onca kalabalığın içinden
ince bir tebessüm
ve
ağız dolusu bir selam
...
ahhh
haritamın bulunmazı
kaç pusula ihanet etti bana sana gelen yollarda
kaç çığ düştü yoluma
tam elimi uzatıp yakalayacağımda...
kaç soğukta dondum,
kaç tipide boğuldum...
yıldırımlarla vuruldum kaç kez
kaç kez şimşeklerle yandım
ıslandığım hiç geçmedi
ve
hiç bir güneşe asmadım kendimi!
...
evet,
sen;
son anda gelen;
saklım,
gizlim,
yasaklım...
hiç bırakma beni
bir dağ gibi dur arkamda her zaman
dik
ve
vakur...
bil ki
sensizlik yaman!
...
"başını omuzuma yasla
gögsümde taşıyayım seni
gövdem gövdene
gövden gövdeme can olsun" /a.kaya
...
a&m

2 yorum:

  1. çok güzel her zamanki gibi yazılmamışlardan...
    "Kırmızı kar yağınca" geldi aklıma...
    baksana sen yağdırmışsın kırmızı karı...

    YanıtlaSil
  2. nehiro
    ...
    daha sen kırmızı kar görmedinki,
    onuda yağdıracam...:))

    YanıtlaSil