2 Şubat 2011 Çarşamba

kavgayla yüzleşme

bu gün kavgamla konuştum
yüzleştim kendimle uzun uzun


evet hasan abi,
bu gün seninle konuştuk uzun zamandan sonra
sesinden anlamıştım bir şeyler... güzel bir şeyler olduğunu
ama
bir kırıklık vardı hasan abi
sesin cam gibiydi
ve
bir çocuk taş atmıştı sanki
sanki o çocuk bendim hasan abi,
inkar etme,
belliydi...
unuttum sanma hasan abi
seni asla unutmam
sen benim
kardeşim,
çocuğum,
anam,
babam...
unutmam hasan abi
unutmam...
bilirsin hasan abi
ben biraz uçarı
biraz akılsız,
hercai...
kaç pusuya düşmek üzreyken
sen
elimden tutup beni.....
sana hep inandım hasan abi...
ben halen senin çocuğunum,
değişmedim
yandım hasan abi
yandım,
piştim,
çiğ kalmadım
ama değişmedim...
sesim halen yankılanır dağlarda
halen bir şahan kanadıdır gölgem
sarp kayalıklarda ,
uçurum boylarında seyiren bir küheylanım halen,
halen kıyısında beklediğin sularda balıklarla yarış ederim,
ıslığım martı sesidir...
yağmurum ben,
şimşek,
yıldırım
ve
bir gök kuşağı
ve
en çokta yarınıyım karanlık gecelerin
aydınlık
ve
sıcak...
uzun zaman geçti değil mi?
sen ne sandın?
bana sen öğrettin dik durmayı,
eğilmemeyi,
bükülmemeyi
ve dahi
vurulup ama ölmemeyi sen öğrettin hasan abi
ki öğrencinsem ben senin
inanıyorsan adıma,
andıma,
ahdıma inanıyorsan hasan abi
hiç bir gölge düşürmeyeceğim o ak alnına
inanki...
ama
ben yalnız kaldığımda
savunmasız,
ap açıkta bir av gibi
tüm gezlerin, gözlerin, arpacıkların hedefiyken
hayatı seke seke yürüyen bu aptal kalbim nişangahken hasan abi,
yani
vurulduğumda
yaralandığımda,
topal kaldığımda,
kaçamayıp yakalandığımda
sen yoktun hasan abi
gitmiştin
akıp giden kanım gibi,
kan kaybımdın hasan abi...
haşa!
ihanet değildi bu terkediş
yanlış anlama
ama
bana kavgayı öğreten sen,
birden kaybolman
bilemiyorum
ama sana küsmediğimi bil hasan abi,
kırılmak dersen,
kırılan bir dal sesi duydum
hafiften
ama tuttum
hayatı,
kavgayı,
sevdayı tuttum abi
kırılmaları unuttum...
...
bu gün
bir mum alevi gibiydi sesin
ve
üşümüştü benim militan yüreğim
ısından değil hasan abi
ışığından,
o ışıklı yolundan hasan abi
ısındım...
bir çocuk,
daha dünki
o küçük kız
kavgayı kazanmıştı
benim bebek sevgilim...
...
sesinden anlamıştım bir şeyler... güzel bir şeyler olduğunu...
...
ey benim koca çınarım
kovuğunu boş tut hep
ne zaman siyah yağsa yağmur,
ne zaman ıslanacak olsam
kaçıp kovuğuna sığınacağım...
...
ben değişmedim hasan abi,
halen bir şahan kanadıdır gölgem
sarp kayalıklarda,
halen sesim yankılanır dağlarda,
uçurum boylarında seyiren küheylanım halen...
değişmedim,
değişmeyeceğim...
...
sen davamsın,
inancım,
kavgam
ve
en onulmaz sevdamsın,
yoksul çocukların üşüyen parmaklarındaki kaarıncalanma
ve
aç karınlarındaki sancısın
düşlerim yarına dair
sen
devrim umudumsun...
...
bu gün kavgamla konuştum,
yüzleştim kendimle uzun uzun...

5 yorum:

  1. En zorudur kendisiyle yüzleşmesi insanın..

    yüzünün , yüzüne yüzü olduğu için ne mutlu sana ..

    YanıtlaSil
  2. gerçekten çok güzel bir şiir...Hasan abi ise müthiş... herşey ve hiçbişey... kurgu muhteşem...

    "...sen davamsın,
    inancım,
    kavgam
    ...ve
    en onulmaz sevdamsın,.."

    ve içinde böyle binlerce doyumsuz şiircik var...
    tebrik ederim...

    YanıtlaSil
  3. üryan
    ...
    devamlı saklarım yüzüme bakacak yüzü,
    hatta aynalardan bile,
    savaş zamanı söylenmeye saklanmış öyküler gibi...
    ...
    teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. nehiro
    ...
    sen sanki biraz taraflısın :))
    ...
    hasan abi işte naparsın?
    hem senin
    "kavgaya ve aşka dair" şiirine bir nazire birazda bu şiir,
    kıskandım sanki biraz...
    ...
    teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. fırtınalarda kırılmayıp yokluğunda kırılman düşündürmüştür ''hasan abini''
    ve böylesi net yüzleşmeler yapabilmek zaten dostluğa aittir...
    sevgi ve sağlıkla...

    YanıtlaSil